5 Mart 2015 Perşembe

Koltuk Sevdası ve Hayaller Üzerine....


Üstnot: Bu yazı "Profesör Dr." Cemal Zehir nezninde, iktidara yanaşmak için hakikate gözlerini yuman tüm ünvan taşıyıcılarına ithaftır.

Hürmetli Hocalarım, Kıymetli Büyüklerim;

Başlamak oldukça zor, fakat hangi hayallerden söz ettiğinizi anlamakta güçlük çekiyorum.

Ülke üniversitelerinde terör örgütü adam öldürebiliyor. Bu mu sizin hayaliniz?

Terör örgütü yandaşları istediğinde tozu dumana katıyor. Eşinin yanında sokak ortasında askerlerinizin canını alıyor. Böyle miydi hülyalarınız?

Dünün en büyük iktidar müttefiği bir ay içinde en büyük vatan haini olabiliyor. Ülkenin sayıları milyonu aşan, yıllık bütçesi ile Balkanlardan bir ülkeyi en az beş sene mamur edebilecek kolluk kuvvetleri twitter'daki bir adamı tespit edemiyor. Acaba ben mi karamsarım?


Vatan toprağı bırakılıp gidiliyor. Açlıktan nefesi kokan komşumuzun Savunma Bakanı Ege hakkında ileri geri konuşabiliyor. Büyük bir devlet olmanın alameti hakkında söz edilirken insanların ''cımbızla'' dediklerinden, dikkatli ifadeler kullanması değil midir?

Cumhurbaşkanı Merkez Bankası ile kavgaya tutuşuyor, medya önünde azarlıyor. Medeniyet anlayışınıza, edep, ahlak ve muaşeretiniz bundan memnun mu?

Tüm bunlar olurken İzlanda nüfusu kadar öğretmen umutla atama bekliyor. İşçilerin tazminat hakkı ölüm ya da 65 yaş şartına bağlanıyor.

Eğer akademisyenler Zenbilli Ali Efendi'yi unutup kendilerine başka emsaller edindi ise yazdıklarımı yazılmamış kabul edin. Yavuz da olsa hakikati dile getirmeyenlerin devletten maaş alan, mesai dolduran ünvan taşıyıcısı olmaktan öte geçebildiğini iddia etmek mümkün mü?

Umarım siz, Marmaray'dan bahseden, içinde çözüm ve süreç gibi boyalı ve sanal ifadeler yerine, ''bilimsel'' ve ''gerçekçi'' sözler sarf edersiniz.

Hayal kurmak isteyen Sepetçioğlu okusun, Atsız okusun, Fazıl'dan Akif'ten şiirler okusun, eyvallah. Lâkin devlet adamlığı kandan mürekkebin, ecdat naaşından toprakla imal edilmiş kağıt üzerine ''tarih'' defterine nakşıdır. Hocaoğlu merhum buyururdu:

Ya İkinci Endülüs ya da İkinci Ergenekon! Kader ise nakıs olana işaret ediyor.

Belgradlı bir yetimden Sadrazam Piyale Paşa'yı çıkartan devlet,  ne ata kabirlerini ne de mektep talebelerini koruyamaz hale geldi. Buysa hayaliniz; kalsın!..

İstemez...






Resim Kaynağı: 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder