11 Ağustos 2014 Pazartesi

10 Ağustos Ne Hatırlattı - Boykot ve 1979 Ara Seçimleri

Türkiye Cumhuriyeti, nihayet ilk kez halkın katılacağı cumhurbaşkanlığı seçimini yaşadı. Recep Tayyip Erdoğan[1] geçerli oyların %51,71'ini alarak ilk turda seçimi kazandı. Erdoğan'ın oyları 20.533.166 olarak belirlendi. Çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu %38,56 oy oranı ile 15.311.386 oy aldı. Üçüncü aday Demirtaş ise %9.72, 3.860.887 oy ile seçimi tamamladı. 

Rakamlara bakıldığında seçimin neticesine en büyük tesir eden şey, seçmenin boykotu oldu. Sadece bir kaç parti resmen boykot kararı almıştı aslında ama seçmenin sandığa teveccüh etmeyerek sessiz bir göndermede bulunduğu anlaşılmakta. Gerçekçi olmak isterseniz seçime en büyük etkiyi eden bu boykotun haklı haksız bir çok sebebi vardır.Şimdi bakalım bu boykotun rakamlar ile ifadesi ile ve 45 sene önceki bir başka boykotun öyküsüne bakmaya.

8 Ağustos 2014 Cuma

Çağhan Sarı - İslamiyet Öncesi Türklerde Evlilik Geleneği Hakkında

Tarihin en eski kavimlerinden olan Türklerde aileye verilen değer, Türk toplumunun güç kaynağı olmuştur. Türk toplumunda oguş adı verilen çekirdek aile ile tabir edilen anne baba ve çocuklardan oluşan aile tarih boyunca yer almıştır.[1] Dağınık, hayvancılık eksenindeki yaşam onların kümeler halinde bir arada yaşamalarına engeldi. Küçük aile nizamında yaşadıkları için daha hür bireyler olarak teşkil oluyorlardı.[2] Eski Türk ailesine yönelik bilgileri arkeolojik kazılarda elde edilen buluntular, anıtlar, tabletler ve mezarlardır. Devrin ilerlemesi ile de seyahatnameler, kararnameler bilgi kaynakları arasına girmektedir. 

7 Ağustos 2014 Perşembe

Çağhan Sarı - Atatürk'e Dair

İki yıl önce bir sosyal paylaşım sitesinde yazmış olduğumuz bu Atatürk yazısını burada yayınlıyoruz. Ufak bir kaç düzeltme ve ekleme yapılmıştır. Yazı içerisinde yer alan bilgiler hakkında daha çok detaya ulaşmak isteyen okuyucularımız için bir de kaynakça bölümü eklenmiştir. 

 Atatürk, Saygıyla Değil Sevgiyle Anmak 

Aslında bu yazının özeti sayılabilecek bir paragrafı, onun ölüm yıl dönümünde yazmıştım. Ben Atatürk’ü çok seviyorum. Yetiştirilmemden midir yoksa çocuk yaşta tarih merakımın çemberinden midir bilmiyorum. Bazı insanlar tarihte liderlerine sevgi beslemişlerdir. Bende de o sevgiden var mı diye düşünüyorum. Ama ona olan sevgim siyasi fikirlerime hatta onun da üzerinde gündelik politikanın kirli polemiklerine, iğrenç çıkar çarklarına karışmıyor. Nitekim siyasi etiketlenme tabiri ile etiketlendiğimiz süreçte Kemalist diye etiketlenenlerle pek anlaşamıyorum. Sade sevginin tesiri ile yazıyorum bu satırları. Biraz önce Sarı Zeybek Belgeseli yayınlanıyordu ve izlerken yine ağladım. Tıpkı 7-8 yaşlarımda ağladığım gibi. Ben her 10 Kasım’da ve yılda bir iki kez yolum düşen Anıtkabir’de ona dua ediyorum. Nitekim sevdiğimiz ölünce onun arkasından dua okunur. Ben onu saygıyla anmıyorum. Saygıyla anıyoruz diyenleri yadırgıyorum. Saygı bize ilkokul sıralarında bile bir nezaket gereği sevmeseniz de saygı duyun olarak öğretilen bir duygu idi. Anılan bir insan ölü ise zaten SAYGI şarttır bildiğim kadarıyla İslam dininde. Ötesinde anılıyorsa saygı elzemdir yine...

4 Ağustos 2014 Pazartesi

Bir Ateist ile Röportaj

1-Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?( isim –yaş- eğitim durumu-memleket- doğum yeri )

Yaşım 33, üniversite mezunuyum (eğitim bilimleri). Memleket Kayseri, doğum yerim Berlin (Almanya).

2-Siz çocukluktan itibaren tanrı kavramıyla nasıl tanıştınız?

Tanrı kavramıyla ilkin nasıl tanıştığımı soruyorsanız, açıkcası pek hatırlamıyorum. Yurtdışında yaşadığım için muhtemelen, tanrı kavramıyla pek yüzyüze gelmedim. Çocukluğumda inanç konusu bana çok bulanık geliyor, kendi anılarıma güvenmiyorum. Şuradan buradan hatrladığım küçük anılar var ve bunlardan yola çıkarak güvenilir bir şeyler söylemem mümkün değil. Diyebileceğim tek şey, ailemin inancı günebir pratik yaşamadıkları ve benim de bu konuda, hayatımın o dönemine ait kesin bir duruşum olmaması. Kısacası din, inanç beni o dönem çok ilgilendirmiyordu. Bazı kavramları bildiğimi hatırlıyorum; cehennem, cennet, tanrı şeytan vs. (yaş 6-10). Lakin dediğim gibi bu konular beni o dönem pek ilgilendirmiyordu.

3 Ağustos 2014 Pazar

27 Mayıs'ın Ordudaki Artçısı - Eminsu

27 Mayıs 1960'da gerçekleşen darbenin siyasi sonuçları çok yazılıp çizilmiştir. Askeri sonuçları ile ilgili de akademik çalışmalar yapılmıştır. 27 Mayıs, Cumhuriyet tarihinin ilk askeri darbesi olmanın dışında diğer müdahalelere göre farklı bir özellik taşımaktadır. 27 Mayıs sadece dönemin siyasi iktidarını değil askeri komuta kademesini de devirmişti!

2 Ağustos 2014 Cumartesi

Bir Çağrı...

Servet Somuncuoğlu'nun aramızdan ayrılışının birinci senesi doldu.Yaptığı çalışmaları ve ortaya koyduğu eserleri hakkında bir çok yazı kaleme alınmakta ve yazılmaya devam edecektir. Ancak Servet Somuncuoğlu'nun bizlere bıraktığı eserler kuşaklara aktarılmadıkça onu yad etmek bir açıdan hep noksan kalacaktır. Tıpkı büyük hocamız Durmuş Hocaoğlu'nun vefatından sonra kitaplarının tekrar basılması için uzun uzadıya bir uğraş verilip tekrar baskıların sağlanması gibi benzer uğraş bizleri beklemekte mi bunu incelememiz lazım. 

26 Temmuz 2014 Cumartesi

Çankaya Yolundaki Krizlerin Tarihi 3

6 Nisan’da yapılan oylamada AP, CHP ve CGP, Fahri Korutürk’ü aday gösterdi. Korutürk 365, Gürler – çekildiği halde- 87, Ferruh Bozbeyli 51 oy aldı. Bu sonuçlarda Korutürk Türkiye Cumhuriyeti’nin altıncı cumhurbaşkanı oldu. Tarafsız ve çatı olma konusunda yaşanmış bir örnek olması her ne kadar bugünün tartışmaları arasında görmezden gelinse de tarihçilerin ve araştırmacılarının tetkikleri Korutürk döneminin teferruatlarını ortaya koymaktadır.