devlet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
devlet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Mayıs 2013 Perşembe

Suriye Olayları Avanesine REDDİYE!..


Üst not: Reddiye yalnızca linkten görülebilecek olan metne dair hazırlanmıştır.

http://onedio.com/haber/-saldiridan-sonra-suriyeli-siginmacilarin-kafasi-ezilerek-olduruldu--111008

Güzel vatanımda işler gittikçe bir hayli garip bir hâl almaya devam ediyor.

Hakan Albayrak'ı "Atatürk ırkçı idi" sözleri ile tanıdım. Kariyerine baktığınızda "açıklamaları" ile ciddi parallellik gösterdiğine tanık olursunuz. Bu beyanatları sahip olduğu kariyerle yapmış olması gayet doğal. Hiç mi hiç yadırgamadım. Nedense bu tarz sözleri hep kendisinin çalışmış olduğu medya kuruluşlarının üyelerinden işitiyoruz.

17 Ekim 2012 Çarşamba

Vatan Üzerine - II -

Not: Vatan Üzerine - I - yazısının devamıdır. Yazının bütünlüğü açısından bir önceki makalenin de mutlaka gözden geçirilmesi ehemmiyet teşkil eder.

Günümüz Türk milleti ve özellikle Türkiye için durum bir hayli karmaşık bir haldedir. Çünkü Türkiye hem konumu hem de tarihi gereği birçok ülkeye nasip(!) olmayan özel bir konumdadır. Rahmetli Reha Oğuz Türkkan’ın ifadesi ile “Biz obamızı çakalların yolu üzere kurmuşuz.” Türkiye’deki gerek kendi iç dinamikleri ve gerekse dünya klasman ülkeleri arasında gelişen rekabetten en doğal netice olarak millet etkilenmektedir. Bu hal düşünce dünyasında değişimlere, davranışlarda farklılaşmalara ve yeni toplumsal sınıfların yahut gurupların oluşmasına neden olmaktadır.

"Vatan" Üzerine - I -

Vatan, kuvvete râmolan vefâsız bir kadına benzer… [1]
Durmuş Hocaoğlu



İnsanlar doğdukları an itibari ile kendilerini kurulu bir düzenin içerisinde bulurlar. Doğanın kendine has yasaları uyarınca her canlı bir anne babası var olagelmiştir. Bu düzen, insanoğlu için mikro düzeyden makro düzeye kadar gün be gün safhalar atlar, merhaleler atlatır; bir bebeğin nazarında… İnsanoğlu doğduğu andan itibaren gerek teolojik gerekse felsefi olarak var oluşunu sorgulamış, kendince belli neticeler elde etmiştir. Çok basit bir gözlem ile ilk tadılan şey anne sütü olur. Gözler ilk anne babaya bakar. Dil ilk defa anne baba der, çoğunlukla. Ev denilen bir çatının altında tabiatın vahşiliğinden korunuruz. Lakin dünyada ilk olarak tanıdığımız şey annemizin kokusu olsa gerek. İşte milli kimlik burada başlar. Kundaklandığımızda, ağzımıza bir emzik verildiğinde ve özellikle bir ninni dinlediğimizden andan itibaren biz “bir milletin üyesi, bir vatanın ferdi” haline gelmişiz demektir.