Üstnot: İnternette makalenin birçok metni var. Ancak bir çoğu resim olarak taranılmış, metin olanlarda ise eksikler göze çarpıyor. En eksiksiz bulduğum makaleyi daktilo ettim. Eksik ve hatalar affola.
Tasavvufu "Budizm" ve "Hinduizm" ile karşılaştırma cüretini gösteren zevata karşı bu makale önemlidir. Bahsigeçen Budist ve Hinduların da konu Müslümanlar olduğunda ne kadar canavarlaşabildiklerinin görmezden gelinmesi ise ayrı bir konu...
Müslüman; ne Hint fakiri kadar uyuşuktur, ne de intihar komandosu olacak kadar fanatiktir...
Türk Milleti'ne mensup bazı tarihçilerin "bin yıldır" Roma'nın Anatolia(türkçesi; Doğu), Kostantinapolis ve Tracia (Trakya) eyaletlerini mesken ve "yurt" bilmemize rağmen hâlâ kendilerini "misafir" görerek bazı kavimleri yersiz ve manasız bir biçimde, ilmi metodları tahrif ederek eski Anadolu ve Mezopotamya kavimlerini Türkleşme çabalarına belki karınca kararınca "set" çekebilir bu makale...
Çok gevezelik etmeden kalemi rahmetli hocamız Ömer Lütfü Barkan'a bırakıyorum...
Okuyacağınız metin bir "Tarih Felsefesi" metnidir.
KOLONİZATÖR TÜRK DERVİŞLERİ VE ZAVİYELER
Prof. Dr. Ömer Lütfi BARKAN
Barkan, Ömer Lütfi, Vakıflar Dergisi, s. II, Ankara, 1942, sf. 279-304.
Selçuk-Bizans hudutlarında yaşayan bir uç beyliğinin, diğer emsalinin mazhar olmadığı bir talihle, pek kısa bir zaman içinde tarihin seyrini asırlarca değiştirecek kuvvetli bir imparatorluk haline girivermesi hâdisesi, son zamanlara kadar birçok malûmları noksan bir muadele şeklinde vazedildiği veyahut Türk ırkının tarihî varlığı hakkında mevcut ve an’ane halinde müesses dar ve kısır noktai nazarlara esir kalındığı için, içinden çıkılmaz bir mesele teşkil etmekte idi.
Filhakika, koskoca bir imparatorluğun kuruluşu nev’inden muazzam bir hâdise, bizde uzun zaman, sadece Padişahların dirayet ve şecaati veya Allah’ın bu saltanatın kurucularına karşı gösterdiği lütuf ve inayet ile izah edilmek istenilmiştir. İlk Osmanlı membalarında kaydedilmiş görülen Sultan Osman’ın rüyası, mucize nevinden vukua gelen bu hâdisenin izahını ancak ilâhî takdir ile yapmak mümkün olduğuna inanışın bir ifadesidir.