Türkiye'de cumhuriyetin ilanından sonra süratle modernite hareketinde. Bu hareketin içinde milliyetçiler de bulunuyor. Ancak – Hakkı Öznur'unda tespitiyle- kısa bir süre sonra bu milliyetçi akım, Kurtuluş mücadelesinde ve cumhuriyet sürecinde yer alsa da salt batılılaşma taraftarları karşısında güç kaybediyor ve Türkiye nasyonalist bir çağ yaşamadan moderniteyle yola devam ediyor. Ardından İkinci Dünya Savaşı ve savaşın sonunda dünya konjonktürüyle batı demokrasisi cephesine geçiliyor. Demokrasinin geleneği oturdu mu oturmadı mı sorusu burada ilk soru olarak belirecek iken askeri darbelerle kesilen yıllar ve anayasa boldu dardı tartışmalarını yaşıyor. Nitekim 1980lerden sonra dünyada genel siyaset tekrar değişiyor Türkiye liberalleşmeye son hızda giriyor. Merkantalist bir evre yaşamamış, Fransa'da -V.Hugo gibi isimlerin olduğu- nasyonalist dönemi tamamlamamış bir dönem. Hatta zamanında Türkiye'de ırkçılık yapıldı tartışmalarına en güzel cevabı Türkkaya Ataöv vermişti. Türkiye'de Rosenbergler ve Gabinolar gibi ırkçı teorisyenler mi oldu da diyerek set çekiyor.
24 Ağustos 2015 Pazartesi
Savaş Millet!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)