4 Nisan 1953 tarihinde Çanakkale Nara burnu açıklarında İsveç Bandıralı Naboland şilebi ile Dumlupınar denizaltımızın kazası saatler içerisinde tüm ülkeyi yasa boğdu. 81 deniz aslanı Çanakkale'de şahadete ulaştı. Yıllar sonra Dumlupınar için şiirler ve kitaplar yazıldı, belgeseller çekildi. Nisan sayısında Dumlupınar'ı bir kez daha hatırlamak vesilesi ile yazıyoruz.
Dumlupınar denizaltısı Balao sınıfı olarak İkinci Dünya Savaşı yıllarında Amerika Birleşik Devletleri'nde yapıldı. 24 Nisan 1944 tarihinde USS Blower adıyla hizmete başladı. Newland denizaltı üssünden ayrılan Blower ilk cephe görevi için Panama'ya giderken bir devriye botuyla çarpışarak talihsiz bir başlangıç yapmıştır. Blower'in yara aldığı yer, yıllar sonra onun son yarasını alacağı yerdir. Savaş sonunda Amerika, yardım programı kapsamında 1950 yılında Blower denizaltısını ülkemize hibe etti. Adı Dumlupınar oldu. Dumlupınar'la beraber Amerika'nın hediye ettiği diğer denizaltıya da Çanakkale adı verildi. Denizaltı, Türk heyeti tarafından 10 haftalık bir eğitimin ardından donanma ile ülkeye geldi. 19 Aralık'ta İstanbul boğazında amiral gemisi Yavuz'un top atışları altında denizaltının donanmaya katılma töreni tamamlandı. Ancak Dumlupınar denizaltısının makus talihi yeni filosunda da devam etti. Dumlupınar'ın iki defa kanatlarının kaza geçirmesi ve daha önce Dumlupınar adını taşıyan İtalyan yapımı bir başka denizaltının da 1949′da kaza yapması uğur ve uğursuzluk inancının güçlü olduğu denizciler için düşünüldüğünde insanı müteessir eden bir başka detaydır.