3 Ağustos 2012 Cuma

Kod 8/8/8 Soğuk Savaş Yeniden


Not: Bu yazı Marmara Üniversitesi Rektörlüğünce elim bir şekilde kapatılan Türk Kültürü Kulübü'nün yayın organlarından biri olan "Türküm" dergisinin 2009 yılı ilk sayısında yayınlanmıştır. Yazılma tarihi 12.9.2008'dir.

Neo-liberalizm misyonerlerinin, Batı taraftarı teorisyenlerin bir “idea”sı olarak dillerinden düşürmedikleri “Yeni Dünya Düzeni” sürekli şekilleniyor. Bunun meyvesi olan Büyük Ortadoğu Projesi kısa bir süre sonra Genişletilmiş Ortadoğu projesi olarak gömlek değiştirdi. Ancak yaşanan süreçler gösteriyor ki uygulanmak istenen hâsılı evvelinde “Avrasya Projesi”dir. Kukla devlet, Petro-devlet, Haydut devlet gibi sıfatlar üreterek ve bunları destekleyici gerçekleştirmelerinin beraberinde hala tartışma konusu olan terör eylemlerinin ışığında ABD için güneş dün olduğu kadar parlak değildir.
Dünya 21. yüzyıla tek kutuplu olarak girdi. Diğer bir ifade ile ABD ekseninde şekillenen ve harmanlanan “WASP”* kültür tüm dünyada hâkim kültür olarak kabul edildi. Bu ışıkta BM ve NATO hep ABD tarafında şekillendirildi. Hatta AB ABD’nin yüksek desteğiyle Baltık ve Balkan ülkesi olarak asırlarca kendinden ayrı gördüğü ülkeleri kendi bünyesine dâhil etti. Son olarak değişik renge haiz devrimleri; Soros tarzı spekülatörler ve değişik sivil toplum örgütü etiketli çetelerin yanı sıra etki ajanlarının büyük gayretleri ile gerçekleştiren ABD ve arkasındaki oligarşi Irak ve ekonomideki itibar kayıplarına bir yeni başlık olarak Gürcistan’ı ekledi.

Gürcistan ve Ukrayna birisi Kafkasya diğeri ise Karadeniz’in jeopolitik konumları gereği bölgeye hâkim olmak isteyen güçler için hayati önem arz ediyor. Sovyetlerin dağılması sonrasında çalkantılı günler günümüze doğru geldiğinde yerini bir siyasi hamle arenasına terk etti. Balkanlarda Sırplar’ın mezalimine maruz kalan Kosova’nın artık bağımsız bir ülke olması, füze kalkanı projeleri ile eski Rus nüfuz bölgelerine ABD’nin ve diğer ülkelere ise satılan AB rüyaları Moskova’nın tansiyonunu bir hayli yükseltti. Sonucunda 8 / 8 / 8 krizi olarak isimlendirdiğimiz “Kafkas Savaşı” tanık olduk.

2006 yılında işi Rus diplomatları tutuklamaya kadar vardıran ve Rusların oldukça etkin oldukları özerk bölgelerdeki sürtüşmeler Gürcistan açısından gelecekte hatırlaması hoş olmayacak bu savaş “Batı” zihniyeti ile hareket eden Gürcü siyasetçilerin ülkelerine armağanıdır.


ABD’nin itibar kayıplarını ve “Batı” zihniyetinin getirdiği bazı sanal mutlulukların daha büyük yaralara neden olabileceğinin farkına varan Ukrayna; Timoschenko’nun Putin’i ziyareti sayesinde belki de olası bir Rus askeri tehdidine teğet geçti. Ancak zaman zaman Rusya’nın Avrupa’ya Ukrayna üzerinden taşınan doğalgaz akışında yaptığı kesintiler muhataplarına ciddi zararlara uğrattığı inkâr edilemez.


ABD’de hukuk eğitimi almış ve bir dönem Adalet Bakanlığı görevini yürütmüş olan Saakaşvili’nin “Amerikancılığı” iki özerk bölgenin bağımsızlığında hiç kuşkusuz birebir etki etti. Her ne kadar bağımsızlığını ilan eden iki özerk bölge olan Abhazya ve Güney Osetya için “Hatay modeli” öngörülse bile Rusya’nın bu stratejik hamleyi bir sonraki bir krize saklaması daha akıllıca olduğunda bu durumu şimdilik askıya alması yüksek olasılıklıdır.

Kafkas Savaşı’nı Türk Dünyası açısından analiz ettiğimizde Diaspora komutasındaki Ermenistan’ın tutumu ve demografik bakımdan akrabalık ilişkileri öne çıkıyor. Türkiye’de yaşayan birçok Kafkas Türkleri bu coğrafyadan ülkemize sürgün edilmiştir. Gündemde olan NABUCCO** ve Demir İpek Yolu*** projeleri ise Gürcistan’ı Türk Dünyası adına daha bir önemli kılmıştır.


Ermenistan yaptığı Hocalı Katliamı, açık PKK desteği, sözde soykırım ısrarları, halen Azerbaycan topraklarının %20’sinden fazlası “işgal” altında tutması ile bölgenin gerçek “haydut devleti”dir. Hemen bu savaşın arkasında yapmış olduğu “Cevahet****” bölgesini topraklarına katmak için faaliyetlerde bulunmaktan geri durmamıştır.

Ermeniler bu bölgeye çökme ihtimalinin heyecanını yaşarken Türkiye ise 1921 Kars antlaşması uyarınca garantörlük hakkı bulunan Acaristan’ın güvenliğini ve siyasi durumunu hatırlayamaması hayret verici bir durumdur. Bu konunun Türk medyasının gündeme getirmemesi ise “maksatlı” bir harekettir.

Henüz NATO ülkesi olmayan Gürcü devleti ABD desteğinin kendine verdiği iple Rusya kuyusunda boğulmanın 30 km eşiğinden dönmüştür.***** Yıllardır Ahıska Türklerinin anavatanlarına dönmelerine ayak direyen Gürcü Savunma Bakanlığı ciddi manada alay konusu olmuştur.
Mevcut silahlanma yarışı ülkeleri uluslar arası sahada farklı konumlara taşımaktadır. Öncü teknoloji olan askeri teknolojinin son dehşetengiz oyuncağı “balistik” füzelerdir. Kıtalar arası bir veya birden fazla nükleer başlık taşıma özelliğine sahip füzeler olarak balistik füzeleri tanımlamak mümkün. Bu nitelikteki füze teknolojisine alfabetik sıra ile Çin, Fransa, Hindistan, İran, İsrail, Kore Cumhuriyeti, Kuzey Kore ve konumuzda direk olarak ilgili olan iki ülke ABD ve Rusya sahiptir 

 Cennet vatan Türkiye’miz Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslara komşu Arap-İsrail, Rusya-ABD-Çin kavgalarının tam ortasındadır. Kıymetli vatanımız bunca kavganın ortasında Gürcistan olmamızın karşısındaki en etkin faktörler kahraman Mehmetçik ve eşsiz Türk maneviyatıdır.

 Bu kadar çok değişkenli tehdit algıları içerisinde hangi yönden ne gibi bir tehditle yüz yüze kalacağımızın tahmini imkânsıza yakın görünüyor. 80 öncesi anarşi, ASALA, PKK gibi terör hareketlerinin beraberinde Kıbrıs, Kerkük, Bosna ve Çeçenistan’da yaşananlar Yüce Türk Milletini hep üzüntüye boğmuştur.

Sadece üzülmekten sıkılan ve bir şeyler yapılmasını görmek isteyen Türk milletinin bir ferdi olarak gayri milli beyinlerin yönlendirilmesinden arınmış, yüzde yüz Türk; akıl, bilim ve strateji ışığında “nizam” üreten bir Türkiye ve etrafında Türk Cumhuriyetlerini görmeyi diliyorum.

Yüce Allah Türk’ü Korusun ve Yüceltsin.

Allahû Alem(En doğrusunu Allah bilir.)



DİPNOTLAR
* WASP = Beyaz Anglo Sakson Protestan
**NABUCCO= Orta Asya Türkî cumhuriyetlerinin doğalgaz kaynaklarının Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine taşınmasına dair “enerji nakli” projesi
***Demir İpek Yolu= Eski İpek Yolu hattı üzerinde bir demiryolu inşasını kapsıyor. İlk ayağı olarak kabul edeceğimiz Kars-Tiflis-Bakû ayağının yapımına başlandı. Proje tamamlandığında Çin’den Adriyatik Denizi’ne kadar senelik 40 milyon ton mal kesintisiz olarak demiryolu vasıtasıyla sağlanabilecek.
**** Cevahet ya da Cavahet=Ahıska Türklerinin anavatanıdır. 2. Dünya Savaşı sonrasında bölgeden sürgün edilenlerin yerine Ermeniler yerleştirilmiştir.
***** Rus ordusu savaş esnasında başkent Tiflis’in 30 km yakınına kadar ilerleme imkânı buldu.

www.uskudarcevresi.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder