Gün geçmiyor ki bir hükümet üyesinin ya da yanlısının bel altı kasedi piyasaya çıktığının iddiası yer almasın, birkaç emniyet müdürü koltuğundan olmasın. Olaylar bir hayli ilginç. Hükümetin bu gibi kaset olaylarına başından beri sessiz ve seyirci kaldığını biliyoruz. Önce CHP lideri Baykal, sonrasında MHP'li 10'dan fazla ismin başına gelen hatta Cübbeli Ahmed Hoca'yı bile bu kervana katan "kaset" skandallarının hiçbir şekilde hükümetçe ardı kovalanmadı, araştırılmadı.
Bir ülke düşünün ki 10'dan fazla milletvekilinin önce evine girilecek, sonra kameraya yerleştirilecek. Hemen ardından en mahrem halleri kaydedilecek ve sonrasında ise internete servis edilecek. Peki, tüm bunlar olurken bu ülkenin "İstihbarat" kurumları ne iş yapıyor diye soran bir kişiye henüz TV ekranlarında tanık olmadım, köşe yazılarında okumadım. Hoş, bazı kasetlerin sahte olduğu aşikar. Fakat ne olursa olsun yankıları ise bir önceki genel seçimlerde hiç de öyle olmadı ve MHP iyimser bir bakışla en az yüzde 3 oy kaybetti. Baykal CHP'nin başkanlığını bıraktı ve yerine Baykal ile karşılaştırıldığında iktidar bakımından çok daha iddiasız, tecrübesiz ve hükümet politikalarının çok çok işine gelecek olan bir isim getirildi. Cübbeli Ahmed Hoca gibi bir isim "kadın pazarlamak" gibi bir itham ile bir seneyi aşkın bir süre boyunca hapis yattı.