4 Kasım 2014 Salı

Süpermen(!) Ülkücülüğü

Benim de kendilerine hayranlığımın ve saygımın olduğu seksen öncesi kuşak, seksen öncesindeki haklı ve kahramanca mücadelelerini seksen sonra toplumsal bir harekete dönüştüremedi. Çok kolay çözüldüler. Bu çözülme karşısında öz-saygılarını yitirmemek, muhafaza etmek için seksen öncesi haklı mücadele anılarını piyasaya sürdüler. Piyasa ise daha sonra gelen kuşağın zihinleri idi. Bu anılardan bir edebiyat ve sanat yaratabilseler çok derinlikli eserler çıkabilirdi ama bunları sanata, romana, şiire vs. dönüştürecek birikimleri ve kabiliyetleri yoktu. Çoğu köylü, bilemediniz kasaba çocuğuydu.

3 Kasım 2014 Pazartesi

Enver Paşa'nın Berlin'de Tahrif Edilen Fotoğrafı

 

Birinci Dünya Savaşı ile ilgili kartpostal, fotoğraf, pul, propaganda kartı  gibi görsel malzemelerin araştırmacılar için ehemmiyeti tartışılmazdır. Elbette bu görseller, tarihçilerin haricinde bir çok insanın da ilgisini cezbetmektedir. Bu malzemelere ulaşmak için tek tek arşivleri müzeleri arşınlamak mümkün değildir. Ancak Almanya, Fransa, İngiltere, Slovenya gibi ülkelerin arşiv ve müzelerindeki görsel malzemelerin elektronik ortamda araştırmacıya sunulduğu, çok faydalı bir web site bulunuyor. www.europeana1914-1918.eu isimli web sitesinde hem ülkelerin arşiv ve müzelerinde elektronik ortamda kullanıcılara açılan vesikalarını inceleyebiliyor, hem de elinizde günlük, fotoğraf, üniforma, pul ve benzeri obje varsa siteye göndererek katkıda bulunabiliyorsunuz. Bu faydalı bilgiyi aktardıktan sonra  gelelim bu yazıya sebebiyet veren hususun izahına.

31 Ekim 2014 Cuma

Kaçıncı Cumhuriyet? Hangi Türkiye?

ssss 
Başlığı görür görmez aklınızdan geçmiştir. Evet, Atilla İlhan’ın Hangi serisi vardı. Tekrar baskıları defalarca yapıldı. Bir çok konuyu ele aldığı o serinin Hangi Atatürk kitabı daha sonra Ama Hangi Atatürk ismiyle Taha Akyol’un çalışmasına ilham oldu.  Şimdi bu yazının başlığı seçerken İlhan’ın serisinden esinlendiğimi izah ederek ‘intihal’ ediyormuşum izlenimi vermeyeyim.

28 Ekim 2014 Salı

Oğuzhan Yücel - Onlar; Hayallerini Satmayanlar...

                                                      İttihatçılar vardı hilal bıyıklıydılar
Sustasına basılmış birer çakıydılar
Mor kumrular patlıyordu camilerden
Mavzerlerin gözü dönmüştü
Kara kalpaklıydılar[1]
                                                                              
Bir bütünlük gösteren Türk tarihi boyunca milletimiz çeşitli devletler kurmuşlardır. Bu devletlerin bazı nedenlerde yıkılmaya yüz tuttuğunda kendi içinden çıkan evlatlarının üstün gayretleriyle, dünya tarihine yön verecek yeni oluşumları kurmayı başarmıştır. Asırlarca dünyaya hükmeden Osmanlı Devleti’nin de çöküş sürecine girmesi; aydınları, subayları ve devlet ricalini devleti kurtarmak için bir arayış içerisine sokmuştur.

23 Ekim 2014 Perşembe

Parmaklarına Şiir Yazılan Adam...


Dört yanı sis kaplamışken bozkır ayazında,
Kara toprakları çiğ taneleri ıslatmış, 
Ayaklarımızı kırağı bağlamıştı...
Lakin yüreğimizde bir kor,
Közlere kızıllık katıyordu...
Vatan ve vatan diye yanan bir alev vardı yüreğimizde..

13 Ekim 2014 Pazartesi

Çağhan Sarı - Emin Sazak ve Siyasal Yaşamı

Sazak ailesinin Türk siyasetinde önemli bir yeri vardır. Milli Mücadele'ye Cumhuriyetin ilk yıllarına uzandığımızda Emin Sazak'ı, sonraki yıllarda da oğlu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gelmiş geçmiş en başarılı bakanlarından Gümrük ve Tekel Eski Bakanı Gün Sazak'ı görmekteyiz. Gün Sazak'ın oğlu Süleyman Servet Sazak ta babası ve dedesi gibi siyaset yaşamında rol üstlenerek 21. Dönem Eskişehir Milletvekilliği yapmıştır. Emin Sazak'ın diğer oğlu Güven Sazak'ta bilindiği üzere bir dönem Fenerbahçe Spor Kulübünün başkanlığında bulunmuştur. Ailenin büyükbabası Emin Sazak, CHP'de ve DP de milletvekilliği yapmış, ülkenin kalkınma hamlesinde aralarında Nuri Demirağ'ın da olduğu sayılı müteahhitlerden idi. Eskişehir'in Mihalıççık İlçesinden olan Sazak ailesinin Emin Sazak'ın yaşamına kısaca değinelim.

26 Eylül 2014 Cuma

Osmanlı Devleti’nde Hanedan Evlilikleri Üzerine Kısa Notlar

Tarih boyunca hemen her hanedan siyasi güç kazanmak için izdivaç ile bölgesindeki diğer hanedanlıklarla akrabalık kurma yolunu seçmiştir. İngilizce ‘Royal Marrige’ yani ‘Kraliyet Evliliği’ olarak literatüre giren bu husus Osmanlı Devleti’nde de bu mevcuttur. Osmanlı Devleti’nin kurulması ile gelişmesini kapsayan dönemde Anadolu Beylikleri ve Bizans İmparatorluğu arasında yaptığı evliliklerden küçük notları bu yazımızda ele alacağız. Osmanlı Devleti’nin en çok uğraştığı Karamanoğulları’ndan, akrabalık yolu ile topraklarına kattığı Germiyanoğulları'na değin uzanırken devletin kuruluş, yükselme ve duraklama dönemlerine dokunacağız.

Öncelikle Karamanoğulları ile olan münasebetle başlayalım. Yukarıda da yazıldığı üzere bir dönem Osmanlı Devleti’ne büyük sıkıntılar yaratan Karamanoğlu Beyliği ile ilk hanedanlar arası evlilik I. Murad dönemine denk gelmektedir. I. Murad, kızı Melek Hatun’u Karamanoğlu Alaeddin Ali Bey ile evlendirmiştir. Bu evliliğin Karamanoğlu Beyliği’ne fayda getirdiği açıktır. Çünkü kayınpederine düşmanlık gütmeye devam eden Alaeddin Ali Bey, I. Murad’ın üstüne yürümesi sonucu eşini devreye sokarak barış yapılmasını sağlamıştır. [1]