19 Mayıs 2014 Pazartesi

80 Öncesi ''Kavgaya'' Karışan Ülkücü Nesil

Kastettiğim tüm nesil değil ama bu neslin ciddi bir kısmı. Bu nesil 80'den sonra kavga bittiği için birbirleriyle kavga etmeye, birbirlerini yemeye başladılar. Bu neslin ciddi bir kısmını ahlâksız görüyorum. Kusura bakmasınlar.

Bu demek değildir ki bu neslin yine ciddi bir kısmını "kahraman" görmüyorum. Evet, yine bu nesil içinden kahramanlar da çok çıkmıştır. Benim ailemde de bu nesilden çok insan vardır. Özele girmek istemiyorum ama bu nesil bana iki şeyi hatırlatıyor.

1 - Kahramanlık ruhu.
2 - Hüsran

15 Mayıs 2014 Perşembe

Kader ve Ölüm... Soma'da Göçük Altında Kalan İşçilerin Ardından


Madencilerin ölümü kader midir? Ali Rıza Bayzan hoca yazdı geçenlerde. Bir olayın kaderimizde olup olmadığını anlamak için sonuna kadar mücadele etmek gerekir.

14 Mayıs 2014 Çarşamba

19 Adımda Türkiye'de Facialara Yaklaşım Algoritması

1. Olayı küçümse, normal göster, programını bölme, başka ülkelerde de oluyor büyütülecek bir şey değil imajı çiz.



2. Olay yerine bakanını, vekilini mümkün olduğunca geç gönder, oradaki arkadaşların halledebileceği kadar önemsiz bir olay portresi çiz.

Halil İnalcık'tan Kırım Yorumu

Aluştadan esken yelçik yüzüme urdu
Balalığım keçken evge köz yaşım tüşti
Men bu yerde yaşalmadım
Yaşlığıma toyalmadım
Vatanıma asret oldum,
Ey, güzel Kırım
Keze-keze toyalmadım
Çoq yerlerni koralmadım
Nasıl güzel vatanımsıñ
Ey, güzel Kırım

Dünyaca ünlü Türk tarihçi Halil İnalcık, Kırım'ın Rusya için Anadolu'yu, Boğazları, İstanbul'u tehdit etme noktasında bir atlama eşiği olduğunu belirterek, "Kırım, Türkiye'yi tehdit etmek için bir merkezdir. Bugün Sivastopol'da, Ukrayna'ya bağlı olmasına rağmen Rus hakimiyeti vardır. Bu neye yöneliktir? Türkiye'ye, Boğazlara ve İstanbul'a yönelik bir tehdittir" dedi.

23 Nisan 2014 Çarşamba

Kurtuluş Savaşı’nın Manevî Cephesi

-Şeyh Şerafeddin Dağıstanî'nin TBMM'yi Tasdik Bildirisi-

Dr. Hayati BİCE

Şeyh Şerafeddin Dağıstanî’nin daha açılışı üzerinden bir ay geçmeden 11 Mayıs 1920 günü “TBMM’yi İslâm imanının yeni kalesi” olarak niteleyen konuşmasını sadeleştirilerek veriyorum:

Önce celseyi yöneten TBMM Başkan vekili, bir kısa sunuş konuşması yapar: “İslam büyüklerinden Şeyh Şerafeddin Hazretleri Ankara’yı şereflendirdi ve bugün Meclisimizde bulunuyorlar. Kendileri gerek Meclisimizde var olan ruh halini doğrudan doğruya görmek ve dönüşünde kendi müridlerine bu meseleyi gerektiği şekliyle açıklamak hem de çevresinde işimizin ve dileğimizin ne kadar yüce olduğunu bildirmek için buraya kadar bizzat gelmişlerdir. Kendisinin bildirisini Şeyh Servet Efendi [1] Yüce Meclis’e tebliğ edecektir.”

Bu takdim ile kürsüye gelen Bursa milletvekili Servet Akdağ’ın konuşması iki ana bölümden oluşuyor:

15 Nisan 2014 Salı

Kırım ve Putin Üzerine

a. 9 Soruda Kırım hakkında bilmeniz gereken her şey [1]:

Ukrayna’da Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç’in devrilmesinin ardından, gözler Kırım’a çevrildi.



Tarihi boyunca Kiev’den ziyade Moskova’ya yakın durmuş bölgede bugün kritik bir referandum düzenleniyor. Oylamanın ardından, nüfusunun çoğunluğu Rus olan Kırım’ın Kiev’den ayrılması ve Rusya’ya bağlanması bekleniyor.

Peki Kırım niçin önemli? Bölgedeki gerilimin tırmanması, Batı’yla Rusya arasında sıkışan Ukrayna için genel olarak ne anlama geliyor?

1- KIRIM NİÇİN KRİZİN MERKEZİ HALİNE GELDİ?

14 Nisan 2014 Pazartesi

Global Planlarda Tasavvuf

Dr. Hayati BİCE (bu önemli yazıyı daha yaygınlaşması maksadı ile affına sığınarak "izinsiz" yayınlıyoruz.)

(İlk Yayını: 28 Temmuz 2009 Salı)


Yakınlarda CNNTurk.com websitesinde tercüme olduğu hemen anlaşılan “Radikallerle mücadele için tasavvuf telkini” başlıklı ilginç bir haber yayınlandı. (1) “Cezayir'de radikal direnişçilerle mücadele için, hükümet tarafından tasavvuf düşüncesinin telkin edileceği”ni bildiren 8 Temmuz 2009 tarihli bu ‘ilginç’ haber şu şekilde devam ediyordu: “Polis baskınları, gözaltılar ve silahlı çatışmaların fayda vermediğini gören Cezayir hükümeti, radikal direnişçilere sufi yaklaşımı benimsetmeye çalışıyor. Cezayir Diyanet İşleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, hükümet tarafından tasavvuf anlayışını anlatmak üzere bir televizyon ve radyo kanalı kurulduğu; kurulan bu kanallar sayesinde "Selefi ideolojinin Cezayir'in doğasına uygun olmadığı, insanların barışçı, hoşgörülü ve açık görüşlü geleneksel İslam'a dönmesinin teşvik edileceği" belirtildi.